Beni tanıyanlar bilir. Eğer uzun uzun sohbet ettiysek, birazdan soracağım etik sorusunu yüksek ihtimalle sormuşumdur size. Baştan söylemem gerekiyor ki bu sorunun doğru ya da yanlış bir cevabı yok. Varsa da ben bilmiyorum. Senin cevabın, soracağın kişilerin cevabı ve birbirinizi ikna etme çabalarınızdan oluşacak bir döngü bu… Süreç iki sorudan oluşacak. Birinci sorunun cevabını verdikten sonra ikinci soruyu okumaya başlamanız gerekiyor. Lütfen ama lütfen soruları esnetmeye ve saçma yanlarını sorgulamayı bırakın. Eğer bunu yapıyorsanız, üzülerek söylemeliyim ki hayatın zevklerini kaçırma ihtimaliniz de çok yüksek. Başlıyoruz;
Bir kamyon şoförüsünüz ve yokuş aşağı inerken freninizde tutmamaya başlıyor. Son sürat yokuş aşağı inerken gidiş yolunuzda beş kişi görüyorsunuz ve kaçacak yerleri yok. Dikkatli baktığınızda sola doğru bir yol olduğunu ve o yolda da bir kişinin olduğunu görüyorsunuz. Normalde gitmeniz gereken yoldaki beş kişinin üzerine doğru mu sürersiniz yoksa soldaki yol ayrımını kullarak o bir kişiye mi çarpmayı seçersiniz?
Şimdi sizden buna bir cevap vermenizi isteyeceğim. İstediğiniz kadar zaman kullanın ve kararınızı verin. Acayip çözümler yaratmaya çalışmadan, girilen yolda her şekilde insanların öldüğünü kabullenerek bu cevabı verin. Siz bu hikayede katil olmaktan kaçamayacaksınız.
İhtiyaç ve cevap verme molası…
Lafı uzattım çünkü aşağıdaki soruya gözünüz ilişmesin istiyorum 🙂 Umarım cevabınız sizi fazla üzmemiştir. Şimdi hikayemizde küçük bir değişiklik yapıyoruz;
Bu sefer kamyon şoförünü ne ben ne de siz tanıyorsunuz. Tek bir yolumuz ve üzerinde bir asma köprü var. Köprüde de bir önceki soruda sol taraftaki yolda ölme ihtimali olan adamla birlikte siz varsınız. İkiniz de kamyonun freninin patladığını anlıyorsunuz ve bakıyorsunuz ki yolun ilerisinde beş kişi hala duruyor. Kamyon öncesinde bir şeye çarpmaz ise o beş kişi ölecek. Kamyonun o beş kişiyi ezmesi ancak tek bir yolla engellenebiliyor. Yanınızdaki adamı köprüden aşağıya itmeniz. O beş kişiyi kurtarmak için yanınızdaki adamı köprüden aşağıya atar mısınız?
İhtiyaç ve cevap verme molası…
Ben cevaparınızın ne olduğundan ziyade tutarlı olup olmaması ile ilgileniyorum çünkü iki soru da özünde aynı. Lütfen unutmayın; bir sürece sessiz kalmak, sizin onun bir parçası olmadığınızı göstermiyor.
Merak etmeyin insanları kenara çektik. Şimdi istediğiniz yoldan gidebilirsiniz. Yolunuz güzel olsun…